VETERİNER NASIL OLUNUR

VETERİNER
VETERİNER için resim sonucu


Veteriner evcil ve yabani hayvanların hastalıklarının teşhis ve tedavileri, ıslahıyla uğraşan kimseye verilen isim. Her türlü hayvan hastalıklarının teşhis ve tedavileri hayvanların üreme ve ıslahlarıyla gıda kontrol hizmetleri zoonoz hastalıkların (hayvanlardan insanlara bulaşan) önlenmesiyle uğraşan meslek dalına veteriner hekimlik denir. Veteriner hekimlik mesleği dünyada en eski tarihe sahip meslek dallarından birisidir. Hayvanların ehlileştirilerek insanlara faydalı olmaya başlamasıyla birlikte veteriner hekimlik mesleği de ortaya çıkmaya başlamıştır. 

Veteriner hekimliği; 

 gibi 
, vahşi hayvanlar, büyükbaş-küçükbaş hayvanlar ve 
ın üretimi ve tedavileri, hayvan ırklarının ıslahı ve yetiştirilmesi, verimliliklerinin artması, sağlıklarının korunması, hastalıkların tedavisi, salgın hastalıkların önlenmesi, egzotik hayvan yetiştiriciliği ve tedavileri, hayvansal ürünlerin insan sağlığına uygunluğunun denetimi, gıda hijyeni ve kontolü, hayvansal ürünlerde kirlenme ve çevre kirliliği konularıyla ilgilenen tıp dalıdır. 

Hayvanların evcilleştirilmesi ile insanların beslenme işi daha düzenli hale gelmiş, bunların et, süt, yumurta, yün gibi verimlerinin daha fazla arttırılarak en yüksek verim elde etme yolları araştırılmaya başlanmıştır. 

Yüksek verim elde etme araştırmalarıyla birlikte hayvanların verimlerinin düşmesine veya ölümlerine sebep olan hastalıkların teşhis ve tedavi yolları da araştırılmıştır. Bunlarla ilgili araştırmaların milattan önceki yüzyıllarda Türklerde, 
'da, 
'de, 
'da ve 
'da yapıldığı 
 kazılarda çıkan tarihi eser ve papirüslerden anlaşılmaktadır. 

Daha sonraki yüzyıllarda da gelişmeler devam etmiş, İslamiyetin dünyaya yayılmasıyla birlikte diğer ilim dallarında olduğu gibi, veteriner hekimlik mesleği de gelişme göstermiştir. Yunancadan tercümeler yapılmış, eski bilgilerden faydalanarak Müslüman baytarlar yeni yeni teşhis ve tedavi usulleri geliştirmişlerdir. Bunların sonucu olarak at, koyun, keçi, sığır, deve gibi hayvanların hastalıklarının nasıl teşhis ve tedavi edileceğini anlatan binlerce kitap yazılmıştır. Örnek olarak 9. yüzyılda yaşamış olan İbn-i Ahi Hizam'ın Kitab al-Hayl val-Baytara isimli 30 bablık eserinde at, katır, deve, sığır ve koyunların hastalıkları ve ilaçları hakkında günümüzde dahi geçerli olan bilgiler vardır. 

Avrupa'da ise bu meslek İslam baytarlarının kitaplarının tercümesiyle gelişmeye başlamıştır. Mikroskobun keşfiyle de hastalık sebeplerinin teşhis ve tedavisi daha kolay hale gelmiştir. 

Osmanlılarda babadan oğula geçme baytarlık yanında ilmi öğretim düzenine bağlı ilk veteriner okulu İstanbul'da Harbiye Mektebinde “Baytar Sınıfı” adıyla özel dershane olarak kuruldu (1842). Sultan Abdülmecid Han devrinde tıbbiyeye bağlandı. 1909'da Harbiye Nazırı Mahmud Şevket Paşanın gayretiyle Selimiye'deki İtfaiye Kışlasına taşındı. Veteriner Teşkilatı daha sonra Nafia Nezaretine alınarak Ziraat, Orman ve Maadin Nezaretine bağlandı. Avrupa'ya öğrenci gönderildi. Salgın hayvan hastalıkları ile mücadele için gereken aşı ve serumları hazırlamak üzere bakteriyoloji ve hayvanlardan yüksek verim elde etmek için zooteknik kurumları açıldı. Bakteriyoloji kurumu daha sonra beşeri ve baytari bakteriyolojihane olarak iki kısma ayrıldı. Pendik'te 1913'te bir bakteriyolojihane kuruldu. Burada ülke hayvanlarının salgın hastalıkları için üretilen aşı ve serumlar yeterli olmadığından yeni bakteriyoloji kurumları faaliyete geçti. Ankara-Etlik'te bir bakteriyoloji ve seroloji kurumu kuruldu. Cumhuriyet döneminde kurulanlarla birlikte bugün 8 adet veteriner kontrol ve araştırma enstitüsü ile Kayseri, Denizli, Antalya, Diyarbakır, Adana, Bursa, Konya, Samsun, Elazığ, İzmir'de hastalık teşhis ve gıda tahlil laboratuvarları açıldı. Osmanlı Devleti döneminde hayvan ırklarını ıslah etmek amacıyla Eskişehir (Çifteler), Malatya (Sultansuyu), Adana (Çukurova), Kurtuluş Savaşından sonra Bursa (Karacabey), Samsun (Karaköy'de) haralar, Bandırma ve Ereğli'de merinos ırkı yetiştirme çiftlikleri, Tekirdağ (Muradlı), Tokat (Kazova), Antalya (Boztepe), Çanakkale (Kumkale'de) inek ıslah kurumları açıldı. Ayrıca Ankara'da Lalahan Zooteknik Araştırma Enstitüsü, Bursa Merinos Yapağı Muayene Laboratuvarı Türkiye'deki veteriner kurumlarının mühim bölümlerindendir. 1937 tarihli ve 3203 sayılı Ziraat Vekaleti Vazife ve Teşkilat Kanunu ile baytar terimi yerine veteriner terimi kullanılmaya başlanmıştır. 

Veteriner Fakültesi, Türkiye'de ilk defa 1889 tarihinde yüksek okul olarak Halkalı'da kurulmuştur. Öğretim süresi 4 yıldı. Önceleri ilk iki yılı sivil tıbbiye talebeleriyle son iki yılı ise Halkalı'da yatılı olarak geçiren veteriner talebeleri daha sonra Kadırga'da bir konak satın alınarak bir araya toplanmışlardır. Burası da kafi gelmeyince Tunuslu Hayreddin Paşanın Sultanahmed'deki konağında Mülkiye Baytar Mektebi alisi olarak 1921'e kadar öğretim yapılmıştır. Okul 1921'de yanınca, Selimiye'deki Askeri Baytar Mektebine taşındı ve Yüksek Baytar Mektebi adını aldı. 1933'te burası da kapatıldı. Cumhuriyetin 10. yıldönümü günü Veteriner Fakültesi adıyla Ankara'da öğretime başladı. 1939'da öğretim süresi 5 yıla çıkarıldı. 7 Temmuz 1948'de AnkaraÜniversitesine bağlandı. 

Veteriner Hekimler Birliği: Yurdumuzda hayvancılığın gelişmesi için çalışmalar yapmak paraziter ve salgın hayvan hastalıklarıyla mücadele etmek ve bu konuda Tarım Bakanlığına yardımcı olmak üzere 1954 yılında özel kanunla kurulmuştur. Tüzel kişiliğe sahiptir. Kamu kuruluşu niteliğinde meslek kurumudur. 

Türkiye'de veteriner hekimin görevleri arasında; hayvan sağlığı yanısıra doğrudan insan sağlığı vardır. Veteriner hekimler, hayvan hastalıkları konularında ihtisas yaparak mütehassıs oldukları gibi halen tıp fakültelerinde mikrobiyoloji ve bakteriyoloji ihtisası yapma imkanına da sahiptir. Böylece doğrudan insan sağlığıyla ilgili konulara da girmişlerdir. Hayvan sağlığının korunması insanların zoonoz (hayvandan insana bulaşan) hastalıklardan korunması, hayvanların verimlerini yükseltmek gayesiyle ıslah edilmeleri, hayvani ürünlerin (et, süt, yumurta, peynir, yoğurt vs.) ve yemlerin muayene ve kalite kontrollerinin yapılması
Veteriner
Veterinerin görevi, hasta veya yaralı hayvanları tedavi etmek, bulaşıcı hastalıklardan korumak ve bölgedeki hayvan yetiştiricilerine hayvan sağlığı hakkında öğütler vermektir.
Veteriner, ya da öbür adıyla baytar, hayvan doktorudur. Şehirde çalışan veterinerler: kedi, köpek, kanarya gibi ev hayvanlarının ve fil, aslan, kaplumbağa, tavşan gibi hayvanat bahçesi hayvanlarının tedavisiyle uğraşır. Köylerdeki veterinerler ise daha çok sığır, at, domuz ve kümes hayvanlarının sağlığıyla ilgilenir. Veteriner, her birine göre değişen özel metotlarla hayvanları muayene, tedavi, hatta ameliyat eder. Salgın hastalıklarla savaşmak için, hayvan yetiştiricilerine sağlık bilgileri verir, önleyici aşılar yapar ve bir hastalık salgını başlar başlamaz, resmî makamlarla anlaşarak hasta hayvanların göz altına ya da karantinaya alınmasını sağlar. Yeni bir sanayi dalı denebilecek kadar gelişen hayvan yetiştiriciliğinde yeni tekniklerin bulunmasından beri, bu mesleğin çalışma alanı da iyiden iyiye gelişmiştir... 











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HAFIZ HOCASI NASIL OLUNUR

ASİSTAN NASIL OLUNUR

PROFOSÖR NASIL OLUNUR